Osmanlı’nın Çöküş Döneminde Trajik Ölümler

TÜRK SİYASAL HAYATI YAZI SERİSİ
2. YAZI

Osmanlı Devletinin yenilik hareketleri ve Türk Siyasal hayatı kapsamında hazırladığım yazılardan bu bölümde 2. Mahmut’un tahta geçme dönemine gidiyoruz. 

Osmanlı Hanedanından 3 Erkek Kaldı, Başka Yok: 
Selim, Mahmut, Mustafa 
Sultan 1. Abdülhamit

Padişah 1. Abdülhamit 1789 yılında öldüğünde kardeşi 3. Mustafa'nın oğlu 1761 doğumlu 3. Selim tahta geçmişti. Kendisi kısır olduğu için tahta geçecek kendinden olma bir varis tayin edemeyecekti ve sonraki yıllarda devleti yönetmek üzere hanedanda amcası 1. Abdülhamit’ten geriye iki erkek çocuk kalmıştı. Bunlardan büyük olan Mustafa  ve küçük olan Mahmut’tu... Bu sebeple 3. Selim; zeki, naif ve bünyesi zayıf bir çocuk olan 1785 doğumlu kuzeni Mahmut’u kendi çocuğu gibi benimsemiş ve onun üzerine titriyor, iyi bir padişah olmak üzere yetişmesi için gerekli eğitimi almasını sağlıyordu. Selim tahta geçtiğinde Mahmut henüz 4-5 yaşlarındaydı. Bunun yanında 4. Mustafa ile Selim’in arası Mahmut’la olduğu gibi iyi değildi. Hatta 4. Mustafa, Kabakçı Mustafa isyanı sayesinde 1807 yılında tahta geçtiğinde; kafes hayatı sırasında çok bunaltıldığını, şayet tahta geçmese Selim'in baskısından delireceğini ifade ediyordu. 



Kabakçı Mustafa Darbesiyle 4. Mustafa Tahttan İndiriliyor

Kabakçı Mustafa İsyanıyla tahttan indirilen Sultan 3. Selim, sarayda 2. Mahmut’la birlikte kafes hayatı sürmeye başlamıştı. Yine aynı isyan-darbe sonrasında 3. Selim’in Nizam-ı Cedit ekibinden bir grup önde gelen paşa da (yenileşme reformlarının üst düzey kadrosu) bugün Bulgaristan sınırları içinde yer alan Rusçuk şehrinin ayanı Alemdar Mustafa Paşa’ya sığınmışlardı. Sığınmacılar, Selim’i tekrar tahta geçirmesi için Alemdar Mustafa Paşa’yı ordusuyla İstanbul’a gitmesi konusunda ikna etmeye çalışıyorlardı ve bunu başardılar. Bu sırada bir de problem ortaya çıkıyordu... Eğer Alemdar Paşa darbe niyetiyle orduyla İstanbul'a harekete geçerse 4. Mustafa'nın kafes hayatındaki Selim ve Mahmut'u derhal öldüreceğini tahmin ediyorlardı. Bu sebeple ordunun İstanbul'a hareketini devrik padişah ve şehzadeye zarar gelmesi ihtimalini ortadan kaldırarak gerçekleştirmek gerekiyordu. Çare 4. Mustafa'nın bu orduyu İstanbul'a kendi rızasıyla çağırmasıydı. 

Bugünkü Bulgaristan'ın Rusçuk Kenti; Varna ve Sofya Şehirlerine Göre Haritadaki konumu

Rusçuk'a Sığınan 3. Selim'in Paşaları Yeni Bir Darbe Peşinde  

Rusya ve Osmanlı arasındaki savaş durmuş, Alemdar Mustafa Paşa komutasındaki ordu İstanbul'a harekat için uygun duruma gelmişti. Sırada iş bu ordunun İstanbul'a gitmesini 4. Mustafa'nın istemesini sağlamaya gelmişti. 

 4. Mustafa, Alemdar Mustafa'nın Ordusunu İstanbul'da Görmek İstiyor

4. Mustafa bu sıralarda onu tahta geçirenlerin yani Kabakçı Mustafa paşanın baskısını sürekli ensesinde hissediyordu. Bu arada Selim'in adamlarından bir kısmı gizlice İstanbul'a gelerek sarayla gizli irtibat kurmaya başlamış ve Alemdar Paşa'nın ordusunun getirilme isteğinin 4. Mustafa'da oluşması için gizli girişimlerine başlamışlardı. Bu girişimler Kabakçı Mustafa'nın ortadan kaldırılması için Alemdar Mustafa Paşa'nın ordusuyla İstanbul'a gelmesi fikrini 4. Mustafa'ya aşılamaya başlamıştı. 4. Mustafa bu konuda ikna olunca Alemdar Mustafa Paşa ordusuyla İstanbul’a doğru yola çıkmıştı. 

Şiddetle Başlayan Hazlar, Şiddetle Son Bulurlar: Kabakçı Mustafa'nın Kelle Gidiyor

Ordu İstanbul’a yaklaştığında şehre girmeden önce Alemdar Paşa, Kabakçı Mustafa’nın öldürülmesi emrini verdi. Kabakçı Mustafa’nın evlendiği günün gecesinde yani gerdek gecesinde onu ve etrafındakileri Alemdar Paşa’nın önden gelen bir grup adamı tarafından öldürüldü. 

Kabakçı Gitti, Sıra Kimde?

Sultan 2. Mahmut
Kabakçı Mustafa'nın ortadan kaldırılmasından sonra 4. Mustafa rahat nefes alacağını hayal ediyordu. Paşa ordusuyla şehre girmişti. Davut Paşa Sarayında 4. Mustafa, Alemdar Mustafa Paşa'yı bizzat karşıladı. O sırada 4. Mustafa'yı tevkif etme fırsatı eline geçmiş ve hatta yanındakiler tarafından Alemdar Paşa'ya bu imkan hatırlatılsa da bunu yani kendini sarayda karşılayan padişahı tutuklamayı kendisine yakıştırmayan Alemdar Paşa o anda bu konuda hiç bir şey yapmamıştır o anda. Bir süre geçtikten sonra tahtı 3. Selim'e bırakması ve tahttan kendi rızasıyla inmesi talebini 4. Mustafa'ya iletmiştir. Bu talebe şiddetle karşı çıkan 4. Mustafa (talebi iletmek yerine zor kullansa, 3. Selim kurtarılabilecekken ancak haber göndermiş ve 4. Mustafa'nın rızası beklenmiştir) derhal yanındakilerle bu fikre karşı atak düşünmeye başlamıştır. 

Kısa sürede ortaya şu fikir çıkmıştır: eğer Selim ve Mahmut öldürülürse geriye hanedanda tahta geçecek erkek kalmayacağından Alemdar Paşa istemese de 4. Mustafa'nın iktidarını kabul etmek zorunda kalacaktır. Bu amaçla 4. Mustafa sarayda bulunan Selim ve Mahmut'un derhal öldürülmesini emretmiştir. Bu emre istinaden 4. Mustafa’nın adamları 3. Selim’i hunharca öldürmüştü ve sıra 2. Mahmut’a geldiğinde Mahmut yanındaki yardımcılarının sayesinde yaralı ve kanlar içinde pencereden kaçmayı başarmıştı. Kafasını pencereye çarpmış ve kaşının üzerinde bir yarık meydana gelmiş ayrıca yine bu sırada Ebe Selim'in attığı hançer ile de sağ omzundan yaralanmıştı ama yine can havliyle kaçmayı başarmıştı.

Olayların Döndüğü Yer: Topkapı Sarayı


Dışarıdan olayları izleyen Alemdar Paşa sarayın bahçesinde durumu anlamaya çalışıyor bir yandan da verdiği emir neticesinden adamlarından 3. Selim’i bulup getirmelerini bekliyordu. Bu sırada pencereden can havliyle kaçan ve kendilerine doğru gelen Mahmut’u görmüştü. Alemdar Paşa yanındakilere yaralı gencin kim olduğunu sormuş ve onun şehzade Mahmut olduğunu orada şaşkınlıkla öğreniyor. 2. Mahmut’un ölümden dönmesi bu şekilde gerçekleşmişti.

3. Selim
O gün sağ omzundan aldığı yara, bu hazin hadisenin somut hatırası olarak ömrü boyunca vücudunda bir iz olarak kalıyor. Tabi Selim Mahmut kadar şanslı değildi. 3. Selim’i tahta geçirmek üzere gelen Alemdar Paşa onun öldürüldüğünü duyunca ve cansız bedenini görünce üzüntü ve öfkeyle tüm saray çalışanlarının öldürülmesi emrini vermiş. Ama 2. Mahmut onu teskin ederek bu emrin gerçekleşmesini engellemiş. Bu şekilde hayatta kalan 2. Mahmut 1808 yılında 23 yaşında tahta geçerek Osmanlı Devletinin 30. Padişahı oluyor ve Alemdar Mustafa Paşa’yı da sadrazam olarak görevlendiriyor. 

Alemdar Mustafa Paşa saray kurallarını ve İstanbul entrikalarını pek bilmeyen bir taşra paşası... Osmanlı'nın o dönemki karışık iç yapısında merkezi otoritenin sağlanması amacıyla Alemdar Mustafa Paşa 'nın etkisiyle alınan Sened-i İttifak kararları Sultan Mahmut'un tahta geçmesinden kısa süre geçmişken kabul edildi. 2. Mahmut; Alemdar Mustafa’yı canını kurtarmasından ve askeri gücünden dolayı sadrazamlık görevine getirmişti. Fakat bu sebeplerle üzerinde bir baskı oluşuyor ve dolayısıyla Sultan 2. Mahmut mutlak otoritesini kısıtlanması bakımından Alemdar Paşa'nın varlığından pek de hoşnut değildi. 

2. Mahmut devrinin ve Alemdar Mustafa Paşa’nın sadrazamlığının üstünden 3 buçuk ay geçmişti.  Ordusu artık İstanbul'da değildi ve Paşa’yı yeniçeriler hiç sevmiyordu. Yeniçeriler Alemdar Paşa'nın kuvvetlerinin şehirden uzaklaşmasını bir fırsat bilerek onu öldürmek üzere harekete geçtiler. 

Rusçuk, Bulgaristan
Saray entrikalarından uzak paşamız padişahımıza güveniyor böyle bir durumda yalnız bir vaziyette ölüme terk edileceğini tahmin etmiyordu. Kaldığı köşk yeniçeriler tarafından basılmıştı. Bir entrikaya kurban gittiğini anladığında artık canını kurtarmanın bir yolu kalmamıştı. Yeniçeriler içeri girmek üzereydi.  Bu sebeple barut fıçılarını ateşe vererek onu öldürmeye gelen yeniçerilerden yaklaşık 500 tanesiyle birlikte patlayarak terki dünya eyledi. 

Sen ordunla çık gel, adamın hayatını kurtar tahta çıkar sonra seni ölüme göndersin; işte onunki de böyle trajik bir son oldu. Tabi bu durum devletlerin üst kademelerindeki entrikalardan ne ilki ne de sonuncusu olacaktı. Alemdar Mustafa Paşa, böylece tarihin tozlu raflarındaki yerini almış oldu. 

Büyük kuzeni 3. Selim gibi yenilikçi bir zihniyette olan 2. Mahmut 31 yıl sürecek padişahlık dönemine böyle başlamış oldu. Tarihçiler tarafından Osmanlı'nın en başarılı padişahlarından biri olarak kabul edilen Sultan Mahmut'un eşlerinden 22 Erkek çocuk dünyaya geldi. Bu çocuklardan 20’si daha 5 yaşına gelemeden hayatını kaybetti ama Abdülmecid ve Abdülaziz adındaki iki oğlu hayatta kalmayı başardı ve ülkenin gelecekteki padişahları olmak üzere yetiştirilmeye başladılar... Başka bir yazıda görüşmek üzere.

Konuyla ilgili hazırladığım videolarım da aşağıdadır;

3. SELİM VE 2. MAHMUT DÖNEMLERİNE BİR BAKIŞ:



OSMANLI DEVLETİNDE YENİLİK HAREKETLERİ:



DEVRİMLER ÇAĞINDA OSMANLI:

Yorum Gönder

0 Yorumlar