Trump'ın İnanılmaz Zaferi - 2016 ABD Başkanlık Seçimleri

Amerika Birleşik devletlerinde hem devletin hem de hükümetin başı başkanlardır. Yasama görevini kongre ve senato, yargı görevini Yüksek Mahkeme veya federal mahkemeler yerine getirirken Yürütme görevi ise Başkan ve ekibindedir.

8 Kasım 2016 tarihinde ABD başkanını belirlemek için yapılan seçimlere Amerikalıların ilgisi çok düşük olmuştur. Ülke ve dünyanın kaderiyle ilgili bu önemli seçimin katılım oranı yaklaşık olarak %50 seviyesinde kalmıştır. Seçmen nüfusu yaklaşık olarak 241 milyonken Amerika’da son seçimde oy kullanmak için kayıt yaptıran seçmenlerin sayısı yaklaşık 200 milyon seviyesinde olmuştur. Amerika’da başkanlık seçimlerinde oy kullanmak için seçmenlerin önceden kayıt yaptırması gerekiyor burada kayıttan kastım odur arkadaşlar daha sonra seçim zamanı iş oy vermeye gelince seçmenlerin gidip oy verme oranları ise iyice düşmüş ve yaklaşık 129 milyon Amerikalı oy vermek için sandık başına gitmiştir. Sonuçta katılım oranı %55,7 seviyesinde kalmıştır.

"Popülizmin Zaferi"

Seçimler öncesi anketler ve tahminlere bakacak olursak bunlar çoğunlukla zafer oklarını eski başkan Bill Clinton’un eşi ve Obama yönetiminin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’u gösteriyordu fakat gelin görün ki yapılan halk oylaması neticesinde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump, Demokrat Parti’nin adayı Hillary Clinton karşısında seçimi geride bitirmesine rağmen başkanlık için gereken 270 delege sayısına ulaşarak ABD’nin 45. Başkanı olmayı başardı.

Sandığa giden seçmenden Trump’a yaklaşık 63 milyon oy çıkarken, yaklaşık 66 milyon oy Hillary Clinton’a çıktı. Seçmen oyları bakımından Clinton %2 oranında önde olmasına rağmen seçiciler kurulunda 304 oy alan Trump, 227 oy alan Clinton’a üstünlük sağladı ve yarışı kazanmış oldu.

Donald Trump’ın başkan seçilmesi birçok gözlemci tarafından dünyada ve özellikle Batı Avrupa’da, yükselen küreselleşme karşıtlığının ve popülizmin zaferi olarak yorumlandı. Seçici kurul hiçbir siyasi deneyimi olmayan milyarder iş adamı Trump’ı seçti ve neticede Adam kazandı arkadaşlar. Amerikan halkının seçimlere gösterdiği ilgisizliğe gelecek olursak bu ilk değil Amerika için bir alışkanlık. Seçmenin neredeyse yarısı umursamıyor ve oy vermeye gitmiyor.

ABD'de Seçime Katılım Neden Düşük?

Sosyal refah seviyesi yüksek Avrupa ülkelerine bakıldığında %60-90 arasında seyreden katılım oranı ile karşılaşılmaktadır. Amerika’da halkın seçime olan ilgisizliği ise tabi ki bir takım toplum veya siyaset bilimcilerinin ilgisini çekiyor. Bu araştırma sonuçlarına baktığımızda bazıları Amerika’da eyaletlerde, okul bölgelerinde, belediyelerde yaşamın birçok kısmında halkın seçimle kararlar alabilmesinin halkta seçimlere karşı bir ilgisizlik olduğunu savunuyor, bazıları sonuçların yaşamlarında değişikliğe sebep olmayacağını düşünen seçmenin oy vermeye gerek duymadığını ve dolayısıyla oy vermediğini söylüyor. Bunun yanında Seçimlerin Salı günü yapılması yine oy vermeme sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Hafta içi işin gücün arasında seçim mi olur diyen seçmen sandıklara gitmiyor kıymetli izleyiciler. Bir de oy vermek için önceden kayıt yaptırma gerekliliği bu sebeplerin üstüne adeta tuz biber oluyor.
1997 yılında yapılan bir araştırmaya göre Amerikalıların seçimle işbaşına gelen siyasetçilere olan güveninin %44 olduğu gözlemlenmiştir. Bu araştırma; Amerika’da siyasetçilere olan güvenin İngiliz, Fransız, Alman ve İtalyanlara göre daha yüksek düzeyde olduğunu göstermiş fakat yeni araştırmalar gün geçtikçe Amerika’da da siyasetçilere olan güvenin azalma eğiliminde olduğunu göstermektedirler.

2016 seçimine dair bana ilginç gelen konulardan birisi de para... Amerikan başkanları kampanyalarını kendilerine sağlanan maddi desteklerle yürütüyor. Bu bakımdan en öndeki iki lider ne kadar harcamış biliyor musunuz? Arada gerçekten baya fark var… Federal Seçim Komisyonu verilerine göre Trump seçim kampanyası için 302 milyon 500 bin dolar harcarken Clinton bunun iki katından fazla 639 milyon 635 bin dolar para harcamış.