İLK ÇAĞLAR, İLK KÜLTÜRLER: PALEOLİTİK VE NEOLİTİK DÖNEM


İLK ÇAĞLAR VE İLK KÜLTÜRLER
PALEOLİTİK VE NEOLİTİK DÖNEMLER

Bildiğiniz üzere insanoğlu düşünmesi ve bu doğrultuda planlı, sosyal ve işbirliği içinde çalışmasıyla doğadaki diğer canlılar üzerinde hakimiyet kurmuştur. Yazının bulunmasından önceki milyarlarca yıl süren dünya tarihi, milyonlarca yıl süren insanlık tarihine dair teoriler bugün ulaşılan kalıntılara göre üretilmekte. Yazının ana konusuna başlamadan önce literatürde yer eden bazı kelimelerin anlamlarını öğrenmenin faydalı olacağını düşündüm. 

Palaios: Eski
Neo: Yeni
Kalkos: Bakır
Lithos: Taş
Holos: Tamamen
Kainos: Yeni
Holosen Çağ: Holosen Çağ, insan türünün mevcut yerleşik hayata ve yazılı tarihe doğru önemli bir geçiş yaptığı ve dünya çapında kültürel gelişimlerin görüldüğü bir çağ. Milattan önce 10000 yılı civarında başlayıp yaşadığımız zamana dek gelen jeolojik devir.

Paleolitik yani eski taş devri dönemi; yapılan araştırmalar ve bulgular neticesinde insanların yaşam tarzları hakkında fikir, teoriler üretilebilen en eski dönemdir. Bu dönemde insanlar mağaralarda, kaya altlarında yaşamış; gündelik yaşamlarını kolaylaştırmak için (beslenme, savunma, barınma vb.) taş, kemik, deri gibi nesnelerden aletler yaparak kullanmışlardır. Devrin ilerleyen dönemlerine yontma taş devri denilmiştir. Böyle kısa bir şekilde ifade edilen zaman aralığı yaklaşık 2 milyon yıl gibi çok geniş bir süreci kapsamaktadır. Yani insanlığın başlangıcı ile ateşin kontrol altına alındığı o geniş aralık... Aşağıda Kuzey İspanya'da Altamira Mağarası'nın duvarına MÖ 35.000 ile MÖ 11.000 yıl arasında yapıldığı tahmin edilen bir avcılık hikayesi resmi var.


İnsanların avcılık, toplayıcılık yaparak ve bu sebeple besin kaynağı bulmak veya mevsim şartlarından dolayı konar göçer yaşadığı milyonlarca yıl süren dönem paleolitik dönem olarak isimlendiriliyor. Türkiye'de paleolitik çağa ait en eski yerleşim yeri İstanbul Başakşehir'de bulunan ve 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak kabul edilen Yarımburgaz Mağarası'dır.

Yarımburgaz Mağarasında Bulunan ve İstanbul Arkeoloji Müzesinde Sergilenen Kalıntılar
Ateş kontrol altına alınıyor. Isınma, aydınlanma, pişirme, savunma gibi yaşam gereksinimlerinde ateş kullanılmaya başlamış. Bu sayede bir bölgede uzun süre yaşayabilme kolaylaşmış ve yavaş yavaş yerleşik hayatla birlikte tarımsal faaliyetler başlamış. Tarımın başladığı dönem artık neolitik dönem olarak adlandırılmaya başlamış. Bu dönemde evler yapılmış, köyler kurulmuş. Köylerin düzeni genellikle birbirine bitişik evlerden oluşuyormuş, her oda ortada taşıyıcı bir direk üzerine çalı çırpının çamurla güçlendirilmesi ile yapılan bir tavan ile yine benzer malzemelerden yapılan duvarlardan oluşuyormuş. Zeminin su temasından korunması için zamanla taş dizilerek yapı onun üzerine inşa edilmeye başlamış ve temel inşaatı gelişmeye başlamış. 

Neolitik Dönemde Konya, Çumra, Çatalhöyük Yerleşkesi (Temsili)
Aynı zamanda Yeni Taş Devri veya Cilalı Taş Devri de denilen bu dönemde yapılan toplu konutların içerisinde bazı özel odalar yapılmış ve duvarlarına dini veya avcılıkla ilgili önemli olaylar resmedilmiş.

Avcılığın Anlatıldığı Bir Duvar Resmi, Çatalhöyük
Tarımsal faaliyetlerde kullanılan malzemelerden günümüze gelenler de o döneme ışık tutuyor. Orak, tırpan, çapa gibi aletler icat edilmiş ve tarımla birlikte kullanımı iyice artmış. Elde edilen hasadın evlere taşınması ihtiyacı doğduğunda buna karşılık su kabağı gibi malzemeleri sonra da onları taklit ederek çamurdan yapılan çömlek kullanımına başlamışlar. Killi toprağın şekil almasını keşfetmişler daha sonra bunun ateşte pişirilmesiyle oldukça dayanıklı hale geldiğini anlamışlar ve hem taşımada hem depolamada hem gündelik yaşantının diğer bölümlerinde kullanmak üzere çömlek yapımı oldukça ilerlemiş. Elle şekil verme işlemi çömlekçi çarkıyla kolaylaşırken onları başta açık ocaklarda pişirme işi için ilerleyen dönemde icat edilen çömlek fırınları ile geliştirilmiş. İnsanlığın milattan önce 10.000 yılı civarındayız. 

Neolitik Dönemden Bir kutsal Oda
Tapınma ve sanatsal üretimin ulaşılan en eski kalıntılardan itibaren insanlığın bir parçası olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Paleolitik dönemden kalan bir boynuz üzerindeki oymalardan, heykellerden, neolitik dönem evlerindeki yukarıdaki resimdeki temsili özel odaya kadar bir çok keşif bunu gösteriyor.  Yine neolitik dönemde bitki ve hayvan yününden ip yapımı keşfediliyor ve bir yandan dokumacılık ilerlemeye başlıyor. İlkel dokuma tezgahları bulunuyor. Malın artması ve yerleşik yaşantı haliyle topluluklarda ve bireylerde mülkiyet kavramının gelişmesine oradan da toprak savaşlarına doğru gidişin önü açılıyor. Metal filizlerinin keşfedilmesi insanlığı bir sonraki döneme yani Maden Devrine götürüyor. Tabi burada dünyanın farklı bölgesinde yaşayan insanların birbirlerinden haberdar olma şansının düşük olması sebebiyle bu keşif süreçlerinin çok ayrı zamanlarda gerçekleştiğini unutmamak gerekiyor. Yani bir insan topluluğu henüz paleolitik dönemi yaşarken bir başka topluluk maden devrine geçiyor olabilir, ancak zamanla gelişen ticaret, savaşlar toplulukları kaynaştırıyor. Toplumsal sınıflaşma ve kölelik de bu sayede toplumların bir diğerine üstünlük kurmasıyla başlamış oluyor.

Unutmadan belirtmek istediğim bir başka husus ise iklim şartları...Günümüzden yaklaşık 2.5 milyon yıl önce başlayan pleistosen döneminde başlayan buzul çağları bundan yaklaşık 10.000 veya 14.000 yıl önce sona ermiş ve içinde bulunduğumuz Holosen çağı başlamış. Buzul çağının sona ermesi ile buzulların eriyerek hava şartlarının yumuşaması şüphesiz insanlığın gelişmesinde bir başka önemli unsur olmuş.    

Toplulukların kolay işlenebilir bakırı keşfetmesiyle ve hayatlarına metalin girmesiyle artık Maden Devirleri başlamış oluyor.  Bunlardan ilki Kalkolitik Dönem olarak Bakır-Taş Dönemi olarak literatüre girmiş. 

Bu yazının sonuna gelirken başka bir yazıda görüşmek üzere hoşça kalın diyorum.


Yorum Gönder

0 Yorumlar