THE FIGHTER FİLMİNİN BOWEN KUŞAKLAR ARASI AİLE TERAPİSİ KURAMINA GÖRE İNCELENMESİ

 

Giriş

Bu çalışmada yönetmenliğini David O. Russsel’ın yaptığı 2011 yılında gösterime giren “Dövüşçü (The Fighter)” isimli filmin başrol karakteri Micky Ward ve ailesinin yaşadığı olaylar; aile terapisti Bowen (1993)‘in öncülük ettiği Kuşaklararası Aile Terapisi kuramının temel kavramları çerçevesinde ele alınacaktır. Alice'in 7 kardeşi ve 9 çocuğu vardır..

Alice ile Dick Eklund’dan doğan çocuk: Dicky.

Alice ile George Eklund’dan doğan çocuklar: Donna, Gail, Phyllis, Cindy ve Cathy.

Alice ile George Ward’dan doğan çocuklar ise Sherri ve Micky.


Filmin Konusu

Gerçek bir hikâyeye dayanan filmde, Micky Ward isimli karakterin kalabalık ailesi ve eski bir boksör olan şu anda da antrenörlüğünü yapan abisinin etkisinde boks kariyerini ilerletmeye çalışması anlatılıyor.

Dicky boksa 18 yaşındayım diyerek, 12 yaşında başlamış. Micky bir yandan asfalt çalışmalarında amelelik yapıyor.

Filmin ilk 5 dakikasında Dicky sigara kullanıyor, oldukça sosyal, fiziksel bakımdan çok hareketli ve dışa dönük davranışları görünüyor.

5. dakikada anında başlayan antrenman sahnesinde belgesel çekimi ve antrenman olmasına rağmen Dicky’nin geç kalmasından onun sorumsuz bir yapıda olduğu söylenebilir. Bu sırada ailenin 5 kız çocuğu yani Micky ve Dicky’nin 5 kız kardeşinin bir kenarda oturduğunu görüyoruz. Micky onların konuşkan olduğunu belgeselcilere söylerken oradan biri lafa atlıyor ve Micky’ye Dicky’nin ona ne kadar yardımcı olduğunu söylemesini istiyor.

Yine bu sahnede Dicky gelmediği için Micky, üniformalı haldeki Keystone Polisi O’Keefe ile antrenmana başlıyor. Ailenin annesi Alice ile burada tanışıyoruz. Kolunda fotoğraf albümleri ve Dicky’nin nerede olduğunu sorarak antrenman salonuna giriş yapıyor. Bu sahnede albümü belgeselcilere gösterirken Micky’ye “Bildiğin her şeyi Dicky öğretti di mi tatlım?” diye Micky’ye karşılık bulmayan bir soru yöneltiyor ve durmaksızın belgeselcilere fotoğraf albümünü anlatmaya devam ediyor.

8. dakikada geldiğimizde antrenman salonunda diğerleri biraz önce bahsedilen işleri yaparken Dicky’nin neler yaptığını görmeye başlıyoruz. Dicky bir odada arkadaşlarıyla uyuşturucu kullanıp boks maçı izleyip bir yandan da boksçuluk oynayarak vakit geçiyor. Arkadaşlarından biri Micky ile antrenmanı olduğunu hatırlattığında henüz saatin gelmediğini söylüyor ama bir arkadaşı ona saatin kaç olduğunu söylediğinde antrenmana 2 saat 45 dakika geç kaldığını fark ediyor. Dicky bunu fark ettiğinde panikle arabasının anahtarını arıyor fakat bulamayınca antrenman salonuna doğru koşmaya başlıyor.

9. dakikada salona varıyor fakat girdiğini diğerleri fark ettiğinde geç kalmışlığını “Dedektif olay yerine geldi.” laflarıyla şaklabanlık yaparak bastırıyor ve antrenman yapmaya başlıyorlar. Alice ve Dicky antrenman maçı sırasında Micky’yi cesaretlendirmek amaçlı birçok laf söylüyorlar.

12. dakikada başlayan bar sahnelerinde aileyi biraz daha tanıyoruz. Yine bu bar sahnesinde Micky’nin Charlene’e olan ilgisini, üvey babası George’un Micky’den habersiz girişimleri ile kadının telefon numarasını almasını görüyoruz. Micky’nin girişken yapısı yok; ilişki konusunda çekingen ve özgüvensiz davranıyor. George’a onunla konuşsam ve çıkma teklif etsem hayır der diyor fakat George ve Charlene bu iletişimde daha aktif rol oynayarak iletişim sağlanıyor. Faydalı üçgenleşme diyebilir miyiz???

Bu sırada birinin Charlene’e sulanmasını gördüğünde Micky adama şiddet kullanarak karşılık veriyor, kibar davranması konusunda adamı şiddetle uyarıyor ve Dicky de o sırada hemen desteğe geliyor.

17. dakikada başlayan sahnede Micky’nin eski karısı Lauren, ikisinin çocukları Kasie ve eski karısının yeni kocası Jimmy’yi görüyoruz. Jimmy’nin sakin hatta çekingen ve bir yandan da anlayışlı tutumunu görüyoruz fakat Lauren oldukça dik başlı. Burada eş seçiminde iki ilke olan benzerlik ilkesi ve bütünlük ilkesinden bu iki evlilikte de eş tercihinin bütünlük ilkesine göre yapıldığını gözlemliyoruz. Micky boks maçına gideceğinden ve ziyaret gününde çocuğu görmeye gelemeyeceğinden ayrıca maç öncesi çocuğunu görmek istediğinden buraya gelmiş fakat Lauren, Micky’nin ziyaret günü olmadığı için çocuğu ona göstermek istemiyor. Yine de yeni kocanın araya girmeyi istemediğini belirtmesine rağmen çocuğu göstermek istemesiyle Micky kısa süreliğine çocuğuyla görüşüp vedalaşıyor, bu sırada para kazanıp daha büyük ev alacağını ve daha çok görüşeceklerinin vaadini çocuğa veriyor.

18. dakikada maça gitmek üzere limuzin ile birlikte tüm ailenin hazırlanmış olduğunu ancak Dicky’nin geciktiği için yola çıkamadıklarını görüyoruz. Bu sırada O’Keefe Dicky’yi bırakıp bu boks yolculuğuna onsuz devam etmesini öğütlediğini ancak Micky’nin “o’nsuz idare edemem” dediğini görüyoruz. Sonra hep birlikte limuzinle Dicky’yi bir kadınla seviştiği evden almaya gidiyorlar. Bu sırada dikkat çeken olaylar: Dicky annesinden gizlice buradan kaçmak istiyor ve burada olduğunu annesinin bilmesini istememesi ve Dicky kaçmaya çalışırken tam tellerinden üzerindeyken koşarak gelen George’un öfkesine karşılık Dicky’nin adamın kafasına yumruğu çakması bunun üzerine annesinin sahneye girmesi ama bu şiddet olayına karşı hiçbir şey olmamış gibi Dicky’i alıp arabaya götürmesi. Micky de bu sırada George’a goril gibi koşturup ne geliyorsun diye kızarak bir yandan da koluna girip kalkmasına ve yürümesine yardım ediyor.

20. dakikada otellerine vardıklarında Micky’nin iki büyük valiz taşıdığını diğer adamların ise ufak birer valiz taşıdığını görüyoruz. Dicky yine bu otele giriş anında milletin karısına kızına sünüyor.

21. dakikada rakibin değiştiğini öğrendiğinde ailenin bir aradaki duruşu ve Micky’nin “bu maça çıkamam” şeklindeki kaygılı tavrı benliliğinin farklılaşmadığını destekler nitelikte. Burada Dicky sakin ve mantıklı açıklamalarla Micky’nin kaygı düzeyini azaltarak onu maça çıkmaya ikna ediyor. Annesi orada kanepeye oturmuş ayak ayaküstüne atmış bir yandan sigara yakarken bir yandan da Dicky’ye “Söyle ona Dicky o her şeyi başarır” diyor. Neticede Micky isteksiz ama ikna olmuş halde maça çıkıyorlar. Maça çıktıklarında ne görsünler adam Micky’ye göre çok çok iri. Dicky hala kazanması için cesaretlendirici koçluk yaparken Micky kendi skalasının üzerindeki rakibinden çok fena dayak yiyor. Micky bu sonucu tahmin etmesine rağmen Dicky ve annesine karşı koyamayarak bu makûs yenilgiye ne yazık ki kan revan içinde maruz kalıyor.

25. dakikada Toma isimli karakter Micky’ye abisini bırakıp Las Vegas’a gelmesi için teklif geliyor. Evlerine dönerken limuzinde bu konuda laf açılınca annesi “Adam seni tuvalet kâğıdı gibi kullanmak istiyor, Abin olmadan ailen olmadan Vegas’ta naparsın” diyor.

34. Dakikada Micky kız arkadaşı Charlene ile sinemadan çıktığında maçın yenikliğinin onda yarattığı duyguları şöyle ifade ediyor: “Herkese maçı alacığımı söyledim. Kimseye görünmek istemiyorum. Kızıma yeni ev alacığımı ve yanıma taşınabileceğini söyledim. Seni aramak istemedim mi sanıyorsun? Utancımdan yerin dibine girdim, eziklikten bıktım artık.” Diyor ve bu arada 3 hafta ortalıkta görünmüyor, ailesiyle de görüşmüyor sonrasında Charlene ile birlikte aileyi ziyarete geliyorlar.

Sonraki sahnelerde Micky olmadan Dicky’nin illegal para kazanma çabalarını ve bunu başaramamasını izliyoruz. Saadet zinciri kurma denemesi, sevgilisini satması vs… Sonunda Dicky hapse giriyor, Micky boksu bırakmaya karar veriyor fakat Charlene, Micky’i boksa dönmeye ikna etmeye çalışıyor başarısız oluyor. HBO belgeseli yayınlanıyor. Micky bunu izleyince ve eli de iyileşmeye başlayınca antrenmanlara tekrar başlıyor. Dicky ve Alice olmadan Sal adında bir menajerle anlaşıyor. Miky yeni kariyer yolculuğunda annesi ve abisi olmadan ciddi başarılar kazanmaya başlıyor. Dicky hapisten çıktığından Micky Sal ve kız arkadaşı yerine tekrar ailesiyle birlikte çalışmayı tercih ediyor.

1. Saat 30. Dakikada Micky kendisinin abisi ve annesi tarafından geri planda bırakılmasını abisini ringde döverek ve arkasından annesiyle tartışarak ifade ediyor.

1. Saat 31. Dakikada Dicky Charlene’e gidiyor. Micky’nin onu sevdiğini onu bırakmamasını eğer isterse bırakıp gideceğini ama Micky’ye dönmesini istiyor. 

Bundan sonra Dicky ve Micky birlikte sıkı bir şekilde Kemer maçı (Orta Sıklet Dünya Şampiyonası) için çalışmaya başlıyorlar.

1. Saat 46 Dakikada maçı kazanması için Dicky, Micky’ye şu sözleri söylüyor: “Ben benim fırsatımın içine ettim. Sen Etme. Ringe çık, başından geçen yaşadığımız her şeyi kullan. Bu senin fırsatın!” ve Micky maçı kazanıp orta sıklet dünya şampiyonu oluyor.

Micky daha sonra büyük zaferler kazanıyor, Charlene ile evleniyor ve kızı Kasie’yi de yanlarına alıp yaşama hayalini gerçekleştiriyor.

BOWEN TERAPİSİNİN TEMEL KAVRAMLARINA GÖRE AİLENİN İNCELENMESİ

Bowen’in Sistem Teorisinde sekiz kavram bulunmaktadır. Bunlar:

1-     Benliğin Farklılaşması

2-     Üçgenler

3-     Nükleer (Çekirdek) Aile Duygu Sistemi

4-     Aile Projeksiyon Süreci

5-     Kuşaklar Arası Aktarım mSüreci

6-     Kardeş Sırası

7-     Duygusal Geri Çekilme

8-     Toplumsal Regresyon

Filmde 8 çocuklu bir aile söz konusu. Anne Alice’in ilk kocasından çocuğu Dicky, ikinci kocasından çocuğu Sherri ve Micky, şimdiki kocası George’den çocukları ise Donna, Gail, Phyllis, Cindy ve Cathy. Bu kalabalık ailede Micky’nin abisi Dicky ve annesi Alice’in gölgesinde benliliğini farklılaştıramadığı bu sebeple yanlış boks maçları ile bir türlü kendini gerçekleştiremediğini görüyoruz. Hatta bir noktada yenilgiler Micky’i boks kariyerini bırakma noktasına getiriyor.

Ward ailesinin yaşam döngüsünü incelediğimizde ailenin Orta Yaşta Anne – Baba döngüsünde olduğunu görüyoruz. Filmde Alice ve George çiftine baktığımızda eş seçiminde iki ilke olarak Kenan Taştan’ın ifade ettiği Benzerlik İlkesi ve Bütünlük İlkesinden bu ikilinin Bütünlük İlkesine uygun eşleştiklerini söyleyebiliriz. Baskın bir kadın olarak Alice ile ona göre daha çekingen bir erkek olarak George birbirlerinin eksikliklerini tamamlayabilecek yapıda bir birliktelik kurmuşlar.

1.     Benliğin Farklılaşması

Benliğin farklılaşmasını kısaca özetleyecek olursak kişinin kaygı durumlarına aklıselim yaklaşıp kendi duygu ve düşüncelerini dengeli bir şekilde ayırabilmesine kişi-içi farklılaşma, bireyin güçlü bir benlik duygusuna sahip olması ve başkalarının etkisi altında kalmadan davranışlarını seçebilme yeteneğine ise kişiler arası farklılaşma deniyor.

Burada Micky’ye bakacak olursak kararları etrafındaki kişilerin almasıyla onun benliğinin farklılaşmadığı sonucuna ulaşabiliriz.

2.     Üçgenler

Üçgenler bakımından Dicky, Annesi ve Micky filmdeki en bariz üçgen olarak karşımıza çıkıyor.

3.     Nükleer (Çekirdek) Aile Duygu Sistemi

Nükleer aile duygusal sistemi; tek bir kuşakta ailede görülen yürürlükteki duygusal kalıplardır. Anne, baba ve çocukları arasındaki belirli temel kalıplar geçmiş kuşakların kopyasıdır ve bunlar gelecek nesiller tarafından takip edilecektir.

Aileyi bu bilgiye göre değerlendirmek için yeterli bilgimiz yoktur. Yalnız Bowen’a göre füzyon yani benliliğin farklılaşması değil de aile içinde bireyin erimesi arttıkça ve ailenin duygusal sistemi tehdit edildiğinde aile anksiyetesi meydana gelir.

Charlene karakteri ile Micky’nin yakınlaşmasına Alice’in gösterdiği tepki ve Charlene’in evini basmaları, burada onu dövme girişimleri ailedeki füzyonlaşmayı, iç içe geçmiş sınırları bize gösteriyor.

4.     Aile Projeksiyon (İz Düşüm) Süreci

Aile projeksiyon süreci, çocukların ailedeki yani duygusal sistemdeki problemleri ve gerilimleri bir sonraki nesle aktarma sürecidir. Bowen bu süreci “Ebeveynlerin problemlerinin çocuklara yansıtıldığı temel süreç.” olarak tanımlamıştır. Çiftler arasındaki çatışmalar bazen çözümlenemez ve çocuklara duygusal olarak yansır.

Ebeveyn çocuklarının çocuklara yansıdığı bir an olarak Micky’nin kızı Kasie’yi görmeye gittiğinde yaşanan konuşmalarda görebiliyoruz.

Kuşaklararası Aktarım Süreci

Aile projeksiyon sürecinin birden fazla kuşağa yayılmış ve yansıtılmış haline denir.

Filmde önceki ve sonraki kuşaklara dair bilgi göremedim.

 Duygusal Geri Çekilme – Duygusal Kopma – Kesilme

Micky’nin yenilgi sonrası duyduğu utanç ve üzüntü ile ailesinden uzaklaşması ve Charlene’in yanına gitmesinde bu durumu görüyoruz.

 Kardeş Sırası

Bowen, bireylerin doğum sırasının çekirdek ve geniş ailelerin ve hatta geçmiş nesillerin duygusal sürecini anlamakta kullanılabilecek önemli bir kavram olduğunu ileri sürmüştür. Bu bağlamda ailedeki büyük çocukta liderlik ve sorumluluk vasıflarının göze çarptığını, sonraki çocuklarda ise başkalarının onların yerine karar vermelerine izin veren daha bağımlı bir tavır gözlendiği ifade edilmektedir.

İlk çocuk olan Dicky ve daha sonraki sıralarda olan Micky karakterine bakıldığında bunu gözlemliyoruz. Micky bağımlı, çekingen, annesi ve abisinin yönlendirmelerine göre yaşayan bir karakter.

8.     Toplumsal Duygusal Süreç:

 Bununla ilgili bir örnek göremiyoruz.

 

TERAPİ SÜRECİ

Bowen danışma sürecini 5 aşamada özetlemektedir:

1.     Danışman genogram çizmeli

2.     Danışman kendisini üçgenin dışında tutup eşlere tarafsız yaklaşmalı

3.     Danışman Bowen modelini kullanarak duygusal sistemin fonksiyonlarını öğretmeli

4.     Danışman danışma seansında bir danışanın kendisini yönetmesi aracılığıyla farklılaşmayı öğretmeli

5.     Danışanlarla birlikte danışmayı sonlandırmayı kararlaştırmalı

 

Bowen’in aile sistemleri terapisi uygulamasında 6 teknik ön plana çıkıyor.

Bunlar

1-     Genogram

2-     Süreç Soruları Sorma

3-     İlişki Deneyleri

4-     Aile Koçluğu

5-     Ben Durumları (Ben Dili)

6-     Duygusal Tarafsızlık

7-     Kişiden Kişiye İlişki

8-     Danışmanla Konuş, Birbirinle Değil

 

Kullanılan Kaynaklar:

·        Tahsin İlhan Dersleri ve Ders Notları

·        Kenan Taştan Dersleri ve Ders Notları

·        Micheal P. Nichols, “Aile Terapisi Kavramlar ve Yöntemler” Kitabı

·        Editör Prof Dr. Şahin Kesici, “Vaka Örnekleriyle Birlikte Aile Danışma Kuramları ve Teknikleri” Kitabı

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar