STRES VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Alman endrokrinolog (hormonlarla çalışan bilim insanı) Hans Selye 1950'li yıllarda stres ve stresin insanlara etkileri ile ilgili araştırmalar yaptı. Buna göre stres etkisi altında kalan insan bedeni oluşan bu stres (gerginlik, baskı, gerilim) durumuna karşı:

- Alarm

- Direnç 

- Tükenme

adları verilen üç aşamalı tepkiler gerçekleştiriyor.


Selye'ye göre insanda gerginlik, tedirginlik, felaket gibi stres oluşturan herhangi bir etkiyle karşılaşan insan bedeninde arka arkaya bu tepkiler meydana geliyor. İlk olarak alarm durumuna geçiliyor. Alarm zamanında vücutta kalp atışı hızlanıyor, göz bebekleri büyüyor, tansiyon yükseliyor, kan şekeri artıyor. Yani "alarm" zamanı insanı, "saldır ya da kaç" gibi hem fiziksel hem de zihinsel tepkilerin verileceği "direnç" zamanına hazırlıyor. Direnç zamanında artık oluşan strese karşı bedenimiz yapabileceklerini yapmaya, imkanlarını kullanarak bu durumdan kurtulmaya çalışıyor. Bunu bizler yaşamımızda sıklıkla yaşıyor, stres unsurlarından bilinçli bir şekilde kurtulmaya, onları yok etmeye veya onlardan kaçmaya çalışıyoruz. Stres durumuna karşı oluşan duygu ve düşüncelerimiz etkisiyle bedenimiz de sahip olduğu bazı hünerleri bizi kurtarmak için sergilemeye devam ediyor. Bedenimiz kendini, stres unsurlarına karşı tetikte tutacak salgılar salgılıyor; bu sayede kalp atışı hızlanması, kan basıncı ve kandaki şeker oranı yükselmesi, terleme, ağız kuruluğu, göz bebeklerinin büyümesi gibi tepkiler meydana gelerek aktif hale getirmek için kaynaklarını kullanıyor. Bu sürece "direnç" deniyor. Stres unsuru ortadan kayboluncaya veya bedenin bu aktif durumu devam ettirme kaynakları tükeninceye kadar direnç devam ediyor. Bunların neticesinde kaynaklar tükendiğinde beden tükenmişlik durumuna geçiyor. Bu süreç sonunda stres unsuru ortadan kalktığında vücut tükettiği kaynaklarını yerine koyarak normal akışındaki yaşantısına geçme sistemini aktif ediyor, bedeni normal akışına getiriyor. Bu akan sürece Genel Uyum Sendromu adı verilmiş. 


Bağışıklık sistemi, yani hastalık ve saldırılara karşı koyarak bedeni sağlıklı denge durumunda tutmaya çalışan sistem de stresten etkileniyor. Beynimiz sanki bedenimiz fiziksel bir hastalığa mesela enfeksiyona maruz kalmış gibi strese maruz kaldığında da bağışıklık sistemini çalıştırıyor ve bedenimiz bu aşamalarda karmaşık ve ciddi bir şekilde karşı koyma çabasına girişiyor. 

Bir miktar stresi insanı aktif hale getirmesi bakımından iyi olarak sayılabilmekte fakat uzun süreli strese maruz kaldığımızda beden kaynaklarımız tükeniyor. Strese bağlı olarak oluşan bu tükenme durumu bağışıklık sistemimizi zayıflatabiliyor, kalp, diyabet, kanser hastalıkları gibi ciddi hastalıklara karşı vücudu zayıf hale getirebiliyor.  

Ebubekir Tuna Akçeşme 


Yorum Gönder

0 Yorumlar