Ölü Deniz Fayında gerçekleşen 7.7'lik depremin ardından ertesi gün hemen dibinde Doğu Anadolu Fayında 7.6'lık başka bir deprem. Geçen bir haftada içlerinde ikisi 6.0 şiddetinden büyük, onlarcası 5,0 şiddetinden büyük nerdeyse 2500 artçı deprem daha gerçekleşti...
Bizim zaman algımıza göre oldukça yavaş şekilde biriken enerji bu büyük sarsıntılarla açığa çıktı. Bunu en ağır tecrübe edenler ise depremin en şiddetli hissedildiği ve yıkımın en büyük olduğu Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Adıyaman, Adana, Osmaniye, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır...1 Hafta oldu... Resmi verilere göre dün itibari ile yaklaşık 30bin insanın yaşamını yitirdiği açıklandı. Yaklaşık 100bin kişinin ise enkaz altında olduğu söyleniyor.
2019 yılı 17 Ağustos ile ilgili şu yazıyı yazarken içimde hep bunun tedirginliği taşımıştım... Şimdi tekrar okuyunca anımsadım:
"Kural tanımaz insanlarla dolu ve parayı bulanın müteahhit olduğu ülkemizde son yıllarda yapılan olumlu değişikliklere rağmen denetim mekanizmasına sizce ne kadar güvenilebilir?
Felaket yokken insanlara hiç gerçekleşmeyecek gibi gelir ama o felaket bir gün tekrarlanacak. Birinci derece deprem bölgesinde yaşamaya başlamadan önce 17 Ağustos'u anımsayın ve iyice düşünün...
Çocukluğumun unutulmaz felaketlerinden bu depremde yaşamını kaybeden 18.000 kişiye rahmet, geride kalanlara yaşam gücü; 1. derece deprem bölgesinde yaşamak durumunda olanlara ise bol şans diliyorum."
Bu sefer deprem bizleri Doğu'dan vurdu.
13,5 milyon insan doğrudan etkilendi.
Devletimiz, STK'lar, vatandaşlar hatta dünyanın farklı yerlerinden insanlar yardım için ilk andan itibaren seferber olmuş durumda. Ne yazık ki yıkım çok büyük.
Yeni bir depremde 99 depreminden sonraki yönetmelikler sayesinde bu derece bir yıkımın olmayacağını düşünürdüm. Keşke haklı olsaymışım...
Çok üzgünüz...
Vefat eden vatandaşlarıma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve özellikle depremin merkezinde bunu yaşayanlara sabırlar diliyorum. Yaraları sarmak için devletimize, vatandaşlarımıza güç diliyorum.
0 Yorumlar